Uğur Okulları, Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) uyguladığı, 8. sınıf öğrencilerinin girmiş olduğu Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavını değerlendirdi.
Uğur Okulları’ndan yapılan açıklamaya göre, LGS, Türkiye genelinde yaklaşık 1 milyonu aşkın öğrencinin katılımıyla gerçekleşti.
İki oturumdan oluşan sınavın birinci oturumu saat 09.30’da, ikinci oturumu ise saat 11.30’da başladı. Sınavın birinci bölümünde öğrencilere 50 soruluk sözel alan testi için 75 dakika süre verilirken, ikinci bölümünde ise 40 soruluk sayısal alan testi için öğrencilere 80 dakika süre tanındı. Sınavda A, B, C ve D olmak üzere 4 farklı kitapçık kullanıldı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Uğur Okulları ve Uğur Kurs Genel Müdür Yardımcısı Adil Kurt, bu yıl LGS sınavında geçen yıldan farklı olarak öğrencilerin 8. sınıfın ikinci dönem konu ve kazanımlarından sorumlu tutulmadığını bildirdi.
Kurt, ‘LGS sınavının geneline bakıldığında Türkçe ve fen bilimleri derslerinin öğrencinin sıralamasını belirleyeceği öngörülmektedir. Türkçe dersindeki soruların; doğru okuyan, bilgiyi kullanabilen ve dikkat becerisi güçlü öğrencilerin yapabileceği tarzda olduğu gözlemlenmiştir. Soruların zorluk düzeyi orta ve ortanın üstü olarak belirtilebilir. Fen bilimleri dersinde soruların geçen seneye göre zorluk düzeyinin fazla ve çeldiricilerinin daha güçlü olduğu görülmektedir. Kolay ve orta zorlukta soru sayısının zorlayıcı sorulara göre daha fazla olduğu belirtilebilir. Görsel içerikli sorular daha ön planda olup çok dikkatli bir şekilde incelenmesi önem teşkil etmektedir.’ ifadelerini kullandı.
Matematik branşında görsele dayalı soruların ön plana çıktığını aktaran Kurt, şunları kaydetti:
‘Sınavda kazanım odaklı ve işlem becerisi gerektiren soruların çok olduğu gözlemlenmiştir. Yoruma dayalı soruların az sayıda olduğu ve basit düzeyde yorum gerektirdiği tespit edilmiştir. Matematik sınavının geçmiş yıllara göre kolay bir sınav olduğunu söyleyebiliriz. İnkılap tarihi ve Atatürkçülük sınavındaki soruların anlam bulanıklığı içermeyen, öğrencilerin aşina olduğu tarzda sorulardan oluştuğu görülmekle birlikte zorluk düzeyinin orta olduğu ifade edilebilir. Din kültürü ve ahlak bilgisi dersinde, okuma anlama sorularının içerisinde kavram bilgisinin de ölçüldüğü görülmektedir. Sınav yoğun olarak dikkat gerektiren sorulardan oluşmuştur. İngilizce dersinde ise dikkatli okuyan, okuduğunu transfer edebilen ve özümseyen öğrencilerin kolaylıkla yapabileceği bir sınav olduğunu söylemek mümkündür.’
– Türkçe
Uğur Okulları Türkçe Bölüm Başkanı Handan Büke de LGS sınavında, Türkçe bölümünde yer alan soruların her ay MEB tarafından yayımlanan örnek sorularla, çalışma fasikülü sorularıyla ve geçmiş yıllarda karşılaştıkları LGS sınav sorularıyla benzerlik gösterdiğini bildirdi.
Büke, devamla şu değerlendirmelerde bulundu:
‘Sorular; okuma becerisini ölçme, tablo-grafik yorumlama, metin tahlili üzerinden görsel-grafik yorumlama, sözcük bilgisini ölçme, cümle düzeni kurabilme, sözel mantık yorumlama, yazım-imla kurallarını sorgulama, dil bilgisi kurallarını çözümleme amacıyla hazırlanmıştır. Bu yıl da sınavın genelinde öğrencinin muhakeme etme, bilgiyi kullanabilme ve akıl yürütme becerisini sorgulatan okuma, anlama, yorumlama sorularının yanı sıra dil bilgisi ile imla kuralları sorularına yer verilmiştir. Görsel ve grafik yorumlama soruları yoğun dikkat gerektiren doğru okuma ve detayları görebilme becerisini ölçmüştür. Anlam bilgisi soruları oldukça dikkat gerektiren tarzda ve orta uzunlukta hazırlanmıştır. Anahtar ifadelere dikkat çekilmek istendiği görülmüştür. Soruların dörtte biri öğrencilerin başarı sıralamasını belirlemede daha seçici ve belirleyici olmuştur. Türkçe sorularının zorluk düzeyi ortanın üstünde olarak değerlendirilebilir.’
– İnkılap tarihi ve Atatürkçülük
Uğur Okulları İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Bölüm Başkanı Burcu Aksoy Sertkahya ise LGS’nin bilgiyi yorumlayıp çıkarımda bulunmaya yönelik temel bilgi içeren sorulardan oluştuğunun görüldüğünü, sınav kapsamında yer alan 3 ünitenin tamamından soru sorulduğunu bildirdi.
Sertkahya, şunları kaydetti:
‘İlk üniteden 3, ikinci üniteden 4, üçüncü üniteden 3 soru sorulmuştur. Birinci ünitede yer alan ‘Mustafa Kemal’in fikir hayatı’ konusu ile ilgili soru sorulmamıştır. İkinci ünitede yer alan her konudan soru sorulmuştur. Üçüncü ünitede sadece batı cephesi ile ilgili konudan 3 soru sorulmuş, doğu ve güney cepheleri ile Mudanya Ateşkes Anlaşması konularıyla ilgili soru sorulmamıştır. Son üniteden yalnızca bir konudan soru sorulması dikkat çekmektedir. Bu da sınav sorularının konulara eşit olarak dağıtılmadığını göstermektedir.
Sorular incelendiğinde, paragrafların MEB örnek soruları ile benzer uzunlukta olduğu görülmüştür. Paragraflarda alıntı metinlere yer verilmiştir. Sorularda harita, görsel veya infografik bulunmamaktadır ancak tablo ve şemaya dayalı iki soru sorulmuştur. Neden sonuç ilişkisini ve kavram bilgisini sorgulayan sorulara da yer verilmiştir. Anlam bulanıklığı yaratacak ifadelere ya da çok güçlü çeldiricilere yer verilmemiştir. Orta düzeyde bir sınav olduğu söylenebilir. Neden sonuç ilişkisi kurabilen, kavram bilgisine sahip ve bilgiyi yorumlayabilen öğrencilerin çözebileceği düzeyde bir sınav olmuştur.’
– Din kültürü ve ahlak bilgisi
Uğur Okulları Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Bölüm Başkanı Muhammed Yasin Bekir, LGS’de din kültürü ve ahlak bilgisi sorularının sınav kapsamındaki konulardan dengeli bir şekilde dağıtıldığını ve sorumlu olunan her üniteden soru sorulduğunu belirterek, ‘Kader inancı ünitesinden 3 soru, zekat ve sadaka ünitesinden 4 soru, din ve hayat ünitesinden ise 3 soru sorulmuştur. Soruların genel olarak okuma, anlama, yorumlama ve çıkarım yapma becerilerini ölçtüğü görülmektedir. Soruların zorluk derecesinin genelde olarak kolay, iki soruda ise ortaya yakın olduğunu tespit edilmiştir. Bazı soruların içerisinde yer alan ‘tevekkül, zan, fitre, nisap, sadaka-i cariye’ gibi temel kavramlar öğrenciyi zorlayabilecek niteliktedir. Öğrencilerin bu kavramları bilmediği takdirde soruları çözerken zorlanacaklarını söyleyebiliriz. Bu sebeple sınavda soruların çözümünde kavram bilgisi önemli bir etkiye sahip olmuştur. Aynı zamanda soruların hemen hemen hepsinde ‘asıl anlatılmak istenen’, ‘en kapsamlı yargı’, ‘kesinlikle söylenebilir’ gibi ifadeler kullanılarak cevaplar aranmıştır. Bu tip sorular, sınav yorgunluğuyla birlikte öğrencileri hataya sürükleyebilecek başlıca soru tipleri arasında yer alması sebebiyle sınavın dikkat gerektiren soru tiplerinden hazırlandığını bizlere göstermektedir.’ ifadelerini kullandı.
– İngilizce
Uğur Okulları İngilizce Bölüm Başkanı Serra Erdem de LGS İngilizce sorularının sınav kapsamındaki konulara eşit olarak dağıldığını aktararak, şunları kaydetti:
‘Sorular genel olarak değerlendirildiğinde, akademik yıl boyunca MEB tarafından yayınlanan örnek sorularda yer alan grafik ve tablo ile ilişkilendirilmiş soru tiplerinin yer almadığı görülmektedir. Sınavda diyalog soruları ağırlıklı olarak verilmiş ve bu diyaloglara bağlı kalarak çıkarımlar yapılması istenmiştir. Cümle yapıları basit ve anlaşılır olduğu için geçtiğimiz yıllarda çıkan sorular ile karşılaştırdığımızda soruların çok daha kolay olduğu söylenebilmektedir. Okuduğunu anlama becerilerini ölçen ve üst düzey dikkat becerisi gerektirmeyen soruların sorulduğu gözlenmiştir. Bir soruda üniteler arası sarmal soru yapısı kullanılmıştır. Soru kökleri kısa, anlaşılır ve net olup yine yapı olarak hem olumlu hem de olumsuz soru köklerine de yer verilmiştir. Özetle, okuduğunu yorumlayan ve özümseyen öğrenciler İngilizce sorularını dikkatle okuduğunda rahatlıkla cevap verebilecek ve başarılı olacaktır.’
– Matematik
Uğur Okulları Matematik Bölüm Başkanı Pelin Sancaktar da ‘Matematik dersinde öne çıkan tablo; soruların geçtiğimiz yıllara göre zorluk derecesi açısından daha öğrenci yanlısı olduğu ve kazanım odaklı soruların daha fazla yer aldığı şeklindedir. Sınavda çarpanlar ve katlar konusundan 3 soru, üslü sayılar konusundan 4 soru, köklü sayılar konusundan 4 soru, veri analizi konusundan 2 soru, olasılık konusundan 2 soru ve cebirsel ifadeler konusundan 4 soru sorulmuştur.’ ifadesini kullandı.
Bu yıl LGS’de matematik bölümünde beceri temelli sorulara daha az yer verildiğini aktaran Sancaktar, şöyle devam etti:
‘Kazanım odaklı soruların yoğunlukta olduğu ve işlem becerilerinin öne çıktığı sorular daha ağırlıklı yer almıştır. Özellikle köklü sayılar ve üslü sayılar konularında işlem becerisi ön plana çıkmaktadır. Konuya ait temel kuralları ve temel bilgileri doğru işleme dökmek soruda doğru sonuca ulaşmak için yeterli olmuştur. Soruları tek seferde dikkatlice okuyan bir öğrencinin rahatlıkla çözebileceği sorulara yer verildiği görülmüştür. Elbette yorum gerektiren sorular mevcuttur fakat bu yorumlar ulaşılması zor yorumlar değildir. Sorularda görseller kullanılmış ve geometrik şekillerin alan, çevre veya kenar uzunlukları üzerinden kare köklü sayılar ve cebirsel ifadelerle ilişkilendirileceği tarzda sorular sorulmuştur.
Her ay yayınlanan örnek sorulardan farklılık gösteren 20 kadar sorunun sınavda yer aldığı görülmektedir. Örnek sorular ile benzerlik gösteren sorular ise daha çok sorunun içinde farklı ihtimallerin olduğu sorulara yer verilmiş olmasıdır. Bu ihtimalleri barındıran soruların ise zorluk düzeyi örnek sorulara göre oldukça düşüktür. Örnek sorularda karşılaştığımız çok kuvvetli çeldiricilerin olduğu soru tipleri sınavda karşımıza çıkan şıklara konulmamıştır.’
– Fen bilimleri
Uğur Okulları Fen Bilimleri Bölüm Başkanı Filiz Polat ise bu yıl LGS sınavında ‘mevsimler ve iklim’ ünitesinden 3 soru, ‘DNA ve genetik kod’ ünitesinden 8 soru, ‘basınç’ ünitesinde 5 soru, ‘madde ve endüstri’ ünitesinden 4 soru sorulduğunu bildirdi.
Sınavda DNA ve genetik kod ünitesine ağırlık verildiğini aktaran Polat, ‘Gaz basıncı konusundan soru sorulmamıştır. LGS sınavındaki fen bilimleri sorularının yıl içerisinde MEB tarafından yayınlanan örnek sorular ve her ünite için hazırlanan il bazlı sorularla benzerlik gösterdiğini söyleyebiliriz. Sorular; öğrencilerin öğrendiği bilgiyi kullanma, verileri karşılaştırma, kavram bilgisini ölçme, okuduğunu anlama ve yorumlama yeteneğini geliştirme gibi becerileri ölçmektedir. Ayrıca, bazı sorularda grafikler ve tablolar kullanılarak analitik düşünme becerisini geliştirme de ölçülmüştür. Bazı sorularda öğrencilerin bilimsel düşünmeleri sağlanarak verilen olaylar arasında bağlantı kurmaları istenmiştir.’ ifadelerini kullandı.
Bazı sorularda ise günlük hayattan örneklere yer verildiğini bildiren Polat, şunları kaydetti:
‘Bazı sorularda bilimsel deney düzeneklerinin görsellerle anlatıldığını görmekteyiz. Bu tarzda hazırlanan sorularda bağımlı değişken, bağımsız değişken ve sabit değişkenin doğru tespit edilmesi sorunun çözümünde oldukça etkili olup dikkat edilmesi gereken bir noktadır. Ayrıca, bu sorularda öğrencilerin verilen öncüllerdeki işlemleri zihinlerinde canlandırmaları gerekmektedir. Paragraflardan oluşan soruların dikkatli okunması ve soruda tam olarak ne istendiğinin doğru tespit edilmesi öğrencileri doğru cevaba ulaştıracaktır. Sınavda öğrencileri zorlayan ve çeldiricisi güçlü olan soruların da olduğu görülmüştür. Sıvı basıncı soruları, gen aktarımı ve mutasyon sorularını bunlara örnek verebiliriz. Sınavda uzun ve aşamalı soruların yanında kısa ve kazanım odaklı sorular olduğunu da görmekteyiz. Fen bilimleri sınavının tamamını değerlendirdiğimizde sınavın geçen seneye göre daha zorlayıcı ve soruların çözümünün de daha zaman alıcı olduğunu söyleyebiliriz.’